Folklor, batıl inançlar ve kültürel kimlik, bir kültürün inançlarını, değerlerini ve kolektif kimliğini şekillendirmede önemli roller oynayan birbirine bağlı unsurlardır. Folklor, bir topluluk içinde nesilden nesile geçen geleneksel hikayeleri, adetleri ve uygulamaları kapsar. Batıl inançlar, genellikle folklor kökenli olan ve doğaüstü veya sihirli bir öneme sahip oldukları düşünülen irrasyonel inançları veya uygulamaları ifade eder.
Folklor, bir kültürün kolektif bilgeliğini, bilgisini ve deneyimlerini içeren bir depo işlevi görür. Mitleri, efsaneleri, masalları, deyimleri ve kültürel değerleri, ahlaki dersleri ve tarihsel olayları içeren ritüelleri içerir. Bu anlatılar ve uygulamalar, kültürel kimliği ve mirası iletmek, topluluk içinde aidiyet ve paylaşılan tarih duygusu oluşturmak için bir araç olarak hizmet eder. Onlar, dünyayı anlama, doğal olayları açıklama ve varoluşsal sorulara yanıt bulma çerçevesini sunar.
Diğer taraftan, batıl inançlar genellikle folklor kökenli olup, irrasyonel veya doğaüstü bağlantılara dayanan kültürel inanç ve uygulamalar olarak görülebilir. Şans, alametler, tılsımlar veya tabular etrafında dönebilirler. Batıl inançlar, kültürel semboller olarak hizmet eder, bir kültürün veya topluluğun korkularını, umutlarını ve belirsizliklerini yansıtır. Bireylere hayatları ve çevreleri üzerinde bir kontrol veya etki hissi sağlarlar ve kültürel kimlikle derin bir şekilde bağlantılı olabilirler.
Ayrıca, folklor ve batıl inançlar kültürel kimliğin dayanıklılığına ve sürekliliğine katkıda bulunur. Bu hikayeleri ve inançları koruyarak ve nesillere aktararak, topluluklar kültürel miraslarının yaşamını sürdürmelerini sağlarlar. Toplumsal değişimler ve zorluklar karşısında süreklilik ve istikrar hissi sağlarlar.
Ancak, Shared (Hi)stories’in bazı hikayelerinde gördüğünüz gibi, folklor ve batıl inançlar her zaman sadece bir topluluk veya kültürle bağlantılı olmayabilir, diğerleriyle benzerlikler taşıyabilir.